Çeşmelerle Ruhunu Dinlendiren Adam, Karaçelebizade Abdülaziz Efendi
1652 yılında Bursa'ya taşındı. Setbaşı Köprüsü'nü geçince Namazgaha çıkan yolun sağındaki Gökdere'ye bakan bir konağa, yaşlı hanımı ve iki cariyesiyle yerleşti. 56 yaşında feleğin çemberinden geçmiş "Bir devletlü" idi.İstanbul'da doğan, Rumeli Kazaskeri Hüsameddin Efendi'nin oğlu olan Karaçelebizade Abdülaziz Efendi, 36 yaşında İstanbul kadılığına tayin edilmiş. İstanbul'da yağa koyduğu ağır narh (vergi) sebebiyle yağ kıdığı baş göstermiş. Büyük bir sıkıntı haline gelince, IV. Murad, müsebbib Karaçelebizade Abdülaziz Efendi'nin Büyükada'da boğdurulmasını emretmiş. Bayram Paşa'nın araya girmesiyle affedilmiş. Kıbrıs'a sürgüne gönderilmişse de bir buçuk yıl orada kalıp 1635'te İstanbul'a tekrar gelmiş.
Yeni Padişah Deli İbrahim'e karşı 1648'de başlayan isyanda ön sıralarda yer almış. Bu ölüm kalım anlarında Abdülaziz
Efendi, kendilerini engellemeye çalışan Valide Sultan'ı "Kaba ve ağır sözlerle" azarlayarak isyancıların gayelerine ulaşmasını sağlamış. Sonunda Deli İbrahim tahttan inmiş ve yerine yedi yaşındaki IV. Mehmed çıkmış. Dördüncü Mehmed'in sağ tarafındaki kişi Abdülaziz Efendi imiş. 1649'da Rumeli kazaskerliğine getirilmiş. Şeyhülislâm olmak için iktidar ve protokol mücadelesi içinde olmuş. 1651'de Şeyhülislâm olmuş. Fakat Kösem Sultan'ın katlinde saray tasfiyesi sırasında ölümle kalım arasında kalıp önce Sakarya'ya sonra da Bursa'ya sürgün edilmiş.
Bu ünlü kişi sanki yaşadığı maceralı, tehlikeli hayatın anılarını unutmak; hatta zihnini yıkayıp rahatlamak ister gibi Bursa'nın boşta akan sularını veya bozulmuş çeşmelerini bir bir ele alarak birçok çeşme yaptı. Şehrin kenar mahallerindeki çeşmeleri hayvanların da su içebilmesi için yalaklı yapıyordu. Şehiriçi çeşmeleri en iyi mermerlerden yaptırarak üzerlerine kalıcı süslemeler ve hatlar yazdırdı. Bursa'da yüzyıllarca akacak çeşmelerle hayırlar ve güzellikler bıraktı. 1658'de 60 yaşında öldü. Şu anda yok olan Deveciler Mezarlığı'na defnedildi. Ulu Cami'nin kuzeyindeki mermer çeşmede hâlâ adına kitabe vardır.
Dr.Nazım İntepe Beyefendinin
Dibace isimli eserinde