Bursa Tarihi
Bursa ve Çevresi
Bursa'da Tarihi Yapılar
Bursa'ya Dair
Bursa'da Ünlü İnsanlar
Bursa Müzeleri
Bursaspor
Bursa Doğal Güzellikler
Uludağ ve Dağ Turizmi
Bursa Kaplıcaları ve Termal Turizm

BURSA'YA DAIR | BURSA'NIN MARKALARI

BURSA’NIN MARKALARI

Bursa bir çınara benzer; çünkü dünyanın dört bir yanına uzayan kökleri ve dallarıyla Anadolu’nun en eski kentlerinden biridir...Kentlerin de, ağaçlar gibi sadece dalları, gövdesi ve yaprakları yoktur, onu yere sımsıkı bağlayan kökleri vardır. Kentleri de, ağaçlar gibi söküp atamaz ya da bir başka yere taşıyamazsınız. Ağaçların dallarını, yapraklarını nasıl kökler besliyorsa, kentleri de, görünmeyen kökleri, tarihi besler...

Bir kentin köklerini,ağacın kökleri gibi göremezsiniz ama kökleri olmasa kentleri ayakta tutamazsınız. Kentlerin köklerini ise, temiz bir geçmiş besler. Onunla yaşayan, onu düşünen insanlarının varlığı kentin köklerini besler. Bu bakımdan Bursa’nın sembolleri kadar Bursa’nın markaları da bu kente değer katan önemli unsurlardır. “Kestane” Bursa’nın sembollerindendir ama bu ürünü kestane şekeri olarak tanıtan, marka haline getiren girişimcilik ruhu da bu kentin değerleri arasında yer almaktadır.

Bugün Bursa’da ve Türkiye’de marka haline gelmiş; Bosch, Oyak Reno, Tofaş, ağzımızın tadı Mado Dondurmaları, Dünyanın 5., Avrupa’nın 3. büyük lojistik Firması Bursa Birlik, çeliğin Bursa’daki simgesi Çemtaş, Türk sanayinin 55 yıllık dev kuruluşu Zorlu Holding, dünyanın en prestijli otomotiv ve havacılık araçlarına parça üreten Coşkunöz Holding,Metal saç işleme ve özellikle tekstil makineleri üretiminde bir marka olan Durmazlar Makine,Bursa’nın değişmeyen lezzetlerinden Durak Muhallebicisi, Hayat Lokantası, Abidin Usta, Çiçek Izgara, Bursa Kebapçısı, Yıllardır evimizin her köşesinde yer alan Taç İplik, Türkiye’nin ilk yerli körük üreticisi Aktaş Grup, Otomotiv saç şekillendirmede Türkiye’nin lider Firması Beyçelik, Türkiye’nin harcını karan Bursa Beton, Sütaş, Uludağ Maden Suyu,Erikli Su, Çelik Palas gibi Türk ekonomisine,sosyal hayatına yön veren onlarca Firma bulunmaktadır.

Uludağ Gazozu

Bursa, dünya çapındamarkalar üreten verimli bir kenttir. Uludağ Gazozu,Erbak ailesinin Bursa’dan tüm dünyaya tanıttığı bir markadır.Uludağ Gazozu ve onun yaratıcısı olan Nuri Erbak,gazozculuk tarihinde bir efsanedir. Nuri Erbak’ın babası Mehmet Hakkı Erbak (1884-1938), 1930 yılında eski gazozcu Bursalı Mustafa Naci Bey’le birlikte ilk gazoz haneyi açmaya karar vermiş ve İstanbul’daki Sami Kohen’den iki gazoz makinesi alınıp Setbaşı’nda ilk gazoz fabrikasını açmıştır.Ülkemizin en eski maden suyu üreticilerinden biri olan Mehmet Erbak, çok eski yıllardan beri Uludağ Maden Suyu’nu üretmekteydi. 1877 yılında saraya mensup ailelerden Talat Paşa ve Fuat Bey, Fransız bir yatırımcı ile birlikte Keşiş Dağı Maden Suyu’nu, o günün koşullarına göre endüstriyel olarak ilk kez şişeleyip satışa sunmuşlardı. 1890-1900 yıllarında Fuat Bey’in ölümü üzerine Keşiş Dağı Maden Suyu’na ait hisseler Sıtkı Bey’e, Fransız ortağın hisseleri ise İtalyan yatırımcı Signor Parrodi’ye intikal etmiştir.

1912 yılında Padişah Sultan Mehmet Reşat Han tarafından, Osmanlı İmparatorluğu döneminin ilk işletme imtiyazı Keşiş Dağı Maden Suyu’na verilmiştir. 1925 yılında da Mehmet Hakkı Erbak Bey, Keşiş Dağı Maden Suları işletmesinin müstecirliğini alarak içecek sektörüne adım atmıştır.Erbak’ların ilk gazozunun markası Nilüfer idi.İlk kez gazlı meşrubat Nilüfer markasıyla üretilmiştir.1931 yılında, Keşiş Dağı adı, Uludağ olarak değiştirilince, Cumhurbaşkanı Atatürk tarafından Uludağ Maden Suları’na işletme imtiyazı verilmiştir. 1932 yılında Mehmet Hakkı Bey’in oğlu Nuri Erbak, Uludağ Gazozu’nun orijinal formülünü bulmuş ve Uludağ markası ile pazara sunmuştur. Nur Kola ve Frutti markası ile Türkiye de ilk kez kolalı ve portakallı gazlı içecekler üretilmiştir. 1966 yılında İtalyan Prot marka 6000 şişe/saat kapasiteli dolum makinesi ithal edilerek orijinal Uludağ şişelerinde ilk kez üretim yapılmıştır. 1975 yılında ürünler, Franchising sistemi ile Hollanda ve Almanya’da üretilerek tüm Avrupa’ya pazarlanmaya başlanmıştır. 1985 yılında Türkiye’de ilk kez diyet gazoz, diyet portakal ve diyet kola üretimi gerçekleştirilmiştir.

Aroma Meyve Suları

 1968 yılında Bursa’nın Gürsu ilçesinde kurulan AROMA Bursa Meyve Suları ve Gıda Sanayi A.Ş., ülkemizin ilk meyve suyu markalarından biridir.
Çok ortaklı olarak kurulan şirkette, 1991 yılında Duruk Grubu çoğunluk hisseyi alarak yönetime geçmiştir. 1991 yılında başlayan yatırım hamlesi ile işlenen meyve miktarı her geçen gün arttırılarak yılda 20.000 tondan 225.000 tona çıkarılmış ve Aroma ülkenin önde gelen meyve suyu dolum tesislerinden biri haline gelmiştir.

Firmanın geniş ürün portföyünde, meyve suları ve doğal kaynak suyu bulunmaktadır. Bursa Entegre Tesisleri’nde yarı mamul(meyve konsantresi ve püresi) ve mamul üretimi yapan firmanın, 2000 yılında kurulan Karaman Tesisleri´nde yarı mamul üretimi mevcuttur.

2004 yılından beri Aroma Ömer Duruk Doğal Kaynak Suyu markası ile su piyasasında da yer alan Aroma, doğal kaynak suyu üretimini Bursa Derekızık’ta bulunan AROMA Ömer Duruk Doğal Kaynak Suyu Tesisleri’nde yapmaktadır. Uludağ´da 2020 m yükseklikteki kaynaktan çıkan Aroma Ömer Duruk Doğal Kaynak suyu, zengin mineral içeriği ve düşük sodyum oranı ile sağlıklı, lezzetli ve içimi rahat bir su olmasıyla dikkat çekmektedir.

Aroma, kurulduğu günden bu yana birçok yeniliğe imza atarak meyve suyu pazarının gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur. İlk kez Aroma tarafından üretilen 10 farklı meyveyi içeren 9 vitaminli karışık meyve nektarı, elma ile tatlandırılmış %100 ürünler, elma ile tatlandırılmış %95 meyve içeren, şeker ve katkı bulunmayan ice tea(buzlu çay) son yılarda tüketicinin beğenisine sunulan yenilikçi ürünlerine birkaç örnektir. Yine son dönemde piyasaya sunulan geleneksel tada sahip olan ve koruyucu katkı içermeyen Aroma Limonata da firmanın en çok tercih edilen ürünleri arasındaki yerini almıştır.

Dünya markası olmayı hedefleyen ve büyük bir ihracat hacmi bulunan Aroma, başta AB ülkeleri olmak üzere birçok ülkeye mamul ve yarı mamul ihraç etmektedir. İhracatında yarı mamulün önemli bir paya sahip olduğu firma, dünyanın önde gelen, Avrupa’nın ise önemli konsantre ve püre üreticileri arasındadır.
Aroma, geçmişten günümüze değişmeyen kalite politikası, sağlıklı, güvenli ve lezzetli ürünleri, geleneksel aynı zamanda yenilikçi tutumuyla yurt içinde ve yurt dışında her geçen büyüyen ve gelişen bir firma olarak hizmet vermeye devam etmektedir.

Uludağ Maden Suyu

1877 yılında saraya mensup ailelerden Talat Paşa ve Fuat Bey, ismi bilinemeyen Fransız bir yatırımcı ile birlikte Keşiş Dağı Maden Suyunu, o günün koşullarına göre endüstriyel olarak ilk kezşişeleyip satışa sunmuşlardı. 1890-1900 yıllarıda Fuat Bey’in ölümü üzerine Keşiş Dağı Maden Suyu’na ait hisseler Sıtkı Bey’e, Fransız ortağın hisseleri ise İtalyan yatırımcı Signor Parrodi’ye intikal etti.Uludağ Gazozu ve onun yaratıcısı olan Nuri Erbak, gazozculuk tarihinde bir efsaneydi. Nuri Erbak anılarında, ilk meşrubat fabrikalarını İstanbul’da, gayrimüslimlerin açtığını yazmakta.Nuri Erbak’ın babası Mehmet Hakkı Erbak (1884-1938), 1930 yılında eski gazozcu Bursalı Mustafa Naci Bey’le birlikte ilk gazozhaneyi açmaya karar verdi. Aslında Mehmet Erbak, çok eski yıllardan beri Uludağ Maden Suyu’nu üretmekteydi. Ülkemizin en eski maden suyu üreticilerinden biri…

Kamil Koç

1902’de Pazaryeri’nde doğan Kâmil Koç, taşımacılık mesleğine adımını 1923’te Pazarcık- Bursa arasında manda arabasıyla yük taşıyarak atmıştır. 1926’da ise ehliyet alıp ufak arabalarla Bursa-Karaköy tren istasyonu arasında yolcu taşımaya başlamıştır. Böylece ilk şehirlerarası taşımacılık da başlatılmıştı. 1928 yılına gelindiğinde kendisine ait üç araçla taşımacılık işini sürdürmüştür.Koç, 1933’te yerli kasa Chevrolet, Dodge,Overland marka 5 arabanın katılımıyla Bursa-Ankara arasında ülkemizdeki ilk şehirlerarası yolcu taşımacılığını başlatır. 1949 yılında dört Mercedes Benz otobüs alarak Bursa-İstanbul arası yolcu taşımacılığına başlar.Bugüne gelindiğinde ise 325 otobüsten oluşan dev Şlosu, 150 terminali ve 3 bin çalışanı ile sektörün en önemli Şrmaları arasında yer alan Kamil Koç, yılda 4 milyon 500 binin üzerinde yolcuya hizmet vermektedir. Cumhuriyet ile yaşıt olan Kamil Koç otobüsleri her gün dünyayı yedi kez dolanmaktadır.

İpekiş Şirketi

Bursa’da kurulan ve Bursalıların kurduğu ilk A.Ş. İpekiş sayılabilir. Çünkü Osmanlı döneminde kurulan üç A.Ş, daha sonra tek şirket olarak birleşip İpekiş’in nüvesini oluşturdu. Bursa’nın ilk önemli Anonim Şirketi olup sermayesini Bursalılar verdi. Atatürk tarafından 1 Ekim 1925 tarihinde temeli atılan İpekiş Fabrikası, günümüze kadar varlığını sürdüren Bursa’nın en eski ve en önemli kuruluşu. İpekiş,ipekli dokuma fabrikası olarak kurulmuş olsa da, sonradan ipekli dokumadan vazgeçerek yünlü dokumaya başladı. Daha sonraları genellikle iyi kalite yünlü kadın kumaşları dokumacılığı yaptı.

Tolon Çamaşır Makinesi

Kâmil Tolon, Bursa’daki evinde oluşturduğu küçük atölyesinde birçok alet tasarlamıştı.Bunlardan biri de bir Türk buluşu olarak tarihe geçen demir testeresi makinesi idi. Bursalı işadamlarından Fahri Batıca, Tolon’a destek olmuş ve bu testerenin satışını üstlenmişti.Seri üretim yaparak tüm ülkeye satılan bu makine halen sanayide kullanılmaktadır. 1942 yılında kurulan Tolon Makine Sanayi Kollektif Şirketi torna-freze atölyesinde demir testere ve çeşitli makineler üretilmektedir. Tolon Firması, 1954 yılında her şeyi ile yerli olan Türkiye’nin ilk çamaşır ve Bulaşık makinesini Bursa’da üretmiştir. Makineyi Bursa Kent Müzesi’nde görebilirsiniz.

Özdilek Havlu

Özellikle “havlu” ve “bornoz”denince akla gelen Özdilek markasının temelleri 1967 yılında Ulu Cami ile Orhan Cami arasında belediyeye ait 20 metrekarelik kiralık bir dükkanda atıldı. 1971’de Kepezler Han’da, 5 personelle birlikte 2 adet kiralık dokuma tezgâhı ile havlu üretimine başlandı. 1979’da Kapalıçarşı’daki mağazasıyla parakendecilik ve mağazacılık sektörüne adım atıldı. Bugün Türkiye’nin en büyük 500 Şrması arasında yer alan Özdilek, yılda 9.000 tonluk üretim hacmi 3.860 personeli, 37 milyon USD ihracat hacmi, 150 milyon USD cirosu ile, Türkiye´de havlu sektörünün en büyük kurumudur.Dünya pazarına bakıldığında, Özdilek ilk 10 kuruluş arasında yer almaktadır.

Hüseyin Özdelik’in yönetiminde ilerleyen “Özdilek”,Türkiye´nin en büyük havlu ve bornoz üreticisi olmasının yanı sıra, 15 adet alışveriş merkezinde 4.373 çalışanı ile ülkenin en hızlı büyüyen perakendecilerinden biri konumundadır.1971 yılında kurulduğunda 5 personel ve Bursa yapısı iki dokuma tezgahıyla yıllık 10 ton üretim hacmine sahip olan Özdilek, günümüzde 10 bin tonluk yıllık üretim hacmiyle ve modern entegre tesisleriyle Türkiye havlu üretiminin %18´ini gerçekleştirmektedir. Bu başarısının yanında, 37 milyon doları aşan ihracatı yla, Amerika başta olmak üzere 20´yi aşkın ülkeye ihraç ettiği havlu ve bornozlarıyla dünya çapında bir marka durumuna gelmiştir.


Kafkas Kestane Şekeri

Ünü Avrupa’dan Amerika´ya kadar taşan Kafkas Pastaneleri bugün 6.500 metrekarelik kapalı alana sahip modern tesislerde üretimini sürdürüyor. Şirketin kurucusu Ali Şakir Tatveren, Makedonya -Manastır doğumludur. Babasından öğrendiği şekerleme-pastacılık mesleğini Bursa´ya taşımıştır. İlk dükkan Atatürk caddesinde Tayyare Kültür Merkezi’nin karşısında kurulmuştur. 18 yaşına kadar babasının yanında çırak olarak çalışan Atilla Tatveren,babasından devraldığı Kafkas Kestane Şekeri’ni bugün çocukları Alparslan, Atilla ve Yüksel ile birlikte dünya çapında tanınan bir marka haline getirmiştir.

Günümüzde üçüncü kuşak tarafından yönetilen Kafkas, Türkiye´deki 200 meşhur marka arasında yer almaktadır. Yılda 3 bin ton ve üzeri çiğ kestane işleme kapasitesine sahip olan Kafkas, toplam üretiminin %5´ini ihraç ediyor. Yaklaşık 500 kişinin çalıştığı tesislerde günde 15 ton özel üretilmiş kestane makinelerde soyuluyor. Her yıl ürün çeşidi geliştiriliyor.Yaklaşık 100’ün üzerinde kestaneli ürün çeşidi var.2003 yılında Kafkas ürünleri dünyanın en büyük süpermarket zincirlerinden E. Leclerc raşarında yer almıştır. Kafkas başta Fransa olmak üzere ABD, Almanya, Avusturya, Yuna-nistan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Japonya´ya ihracat yapıyor. Kafkas reçelleri 20 yıldır Amerika´daki etnik marketlerde pazarlanmakta. Bursa´da 12 mağazası bulunan Kafkas’ın, Türkiye çapında ise 90´ın üzerinde satış noktası var.

İskender Kebap

 150 yılı aşkın bir süredir Bursa’dan tüm dünyaya yayılan İskender Kebabı’nı günümüzde dünyaya bir marka olarak tanıtan ailenin lezzet serüveni 1850 yılında başlar. Mehmet oğlu İskender Efendi, babası Mehmet Beye ait Kayhan Çarşısı’ndaki lokanta ile işe başlar.Lokantada o dönemlerde yaygın olan kuzu çevirme ve tandırcılık işi yapılıyordu. 1860 yılında İskender Efendi (1848-1934) babasının desteğiyle işi geliştirmeye başlar. 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar, yüzlerce yıldır yerdeki ateşe paralel pişirilen kuzuyu, kemik ve sinirlerinden arındırarak dik mangalda ayağa kaldırarak pişirmeyi babasına önerir.iskender

Babasının da onayını aldıktan sonra, kemik ve sinirleri ayrılmış vaziyetteki eti, dikey maden çubuk üzerine yerleştirir. Bunu ateşin karşısında kendi ekseni etrafında döndürerek pişirir. Etin pişmesinden sonra bıçakla ince ince keserek müşterilerine sunmaya başlar. Zaman içinde kebap kendi ekseni etrafında döndüğünden “İskender’in dönen kebabı” olarak Bursa’da anılma başlar. Böylece İskender Efendi, yeni bir kebap icat etmiştir. Kayhan Çarşısı’nda 20 metrekarelik dükkanda başlayan lezzet serüveni, ilk şubesini günümüzde halen servis sunulan Atatürk Caddesi üzerindeki dükkanda açar. Ve zamanla “döner kebap”, “İskender kebap”olarak Bursa’dan Türkiye’ye yayılır.Günümüzde “Kebapçı İskender” markasıyla Türkiye’den dünyaya yayılan bu lezzet, İskender Efendi’nin torunları  Yavuz , Neslihan , İlgihan ve İskender İskenderoğlu  tarafından temsil ediliyor


Kırcılar Deri

Kırcılar markası ile yalnız Türkiye’de değil dünyada tanınan deri giyim sektörünü yaratan Hasan Kırcı, ağabeyi Mustafa Kırcı’nın da desteğiyle terzi çırağı olarak başladığı iş hayatına bugün adeta deri kralı olarak devam ediyor Bulgaristanlı bir aile olan Kırıcılar’ın aile reisi ali Kırcı, terzilik yaparak evini geçindirir. Hasan Kırcı okuldan boş zamanlarında babasının terzi dükkanında çalışır. Bir gün 1955 yılında eline geçirdiği bir “gocuk”u söker, parçalara ayırır, kalıbını çıkarır ve gocuk dikmeye soyunur. Bu arada işi geliştirmeye, yeni model arayışına başlar. Yağmura, soğuğa karşı oldukça dayanıklı giysi olan “Gocuk” 1970’li yıllarda Anadolu’da çok gözde bir giysiydi.

Bugünkü gibi yağmurluk, kaban, palto gibi modern modeller yoktu. Kalıplar yapılmaya, işlenmiş derilerden değişik modelde gocuklar dikilmeye başlandı. Yakasına da kürk konulan gocuklar Anadolu piyasasında tutulmaya başlandı.Kayhan’da terzilik yapılmakta ve gocuk dikilmekte iken 1969 yılında dikilen ürünlerin satılacağı Setbaşı’nda bir dükkan açılır. Mustafa ve Hasan Kırcı kardeşler “Kırcılar Şirketi”ni kurar. İlk ihracat 1971’de gerçekleştirilir.1979’da Berussa adıyla ilk mağaza açılır ve1.250 kişinin çalıştığı Kırcılar, bugün büyük bölümü turistik yörelerde olmak üzere 16 deri mağazasına, yılda ortalama 60 bin derinin üretildiği Ovaakça’daki tesislere sahip deri modasına yön veren bir Şrma konumunda.1984’de İzmir’de şehir dışında ilk mağaza açılır. Yabancı turiste direk ürünlerin pazarlanmaya başlaması ve özellikle Almanya’ya ihracatın artmasıyla 3 makine ve 3 kucak deri ile işe koyulan Kırcılar dünya çapında tanınmış bir marka olurlar.1.250 kiflinin çal›flt›¤› K›rc›lar, bugün büyük bölümü turistik yörelerde olmak üzere 16 deri ma¤azas›na, y›lda ortalama 60 bin derinin üretildi¤i Ovaakça’daki tesislere sahip deri modas›na yön veren bir firma konumunda.

Sönmez Holding

Ali Osman Sönmez tarafından kurulan Sönmez Grubu, Bursa’da modern tekstil sanayisinin gelişmesiyleberaber büyümeye başlamış olan köklü bir Şrmadır. Türk tekstil sanayisinin gelişmesine katkıda bulunan ve aile ismini bir marka olarak tanıtan Ali Osman Sönmez’den bayrağı oğlu Celal Sönmez devraldı.Aynı zamanda Bursa Sanayi ve Ticaret Odası yönetim kurulu başkanı olarak Bursa ekonomisini yöneten Celal Sönmez, Bursa ekonomisinin temel taşlarından olan Sönmez Grubu’nu“Sönmez Holding” adıyla dev bir şirkete dönüştürdü. Kuruluşunda tekstil ürünleri ile işe başlayan Sönmez Holding bugün tekstilin dışında; bilişim,teknoloji, turizm, inşaat ve alışverişin yanında medya, enerji ve otomotiv sektörlerinde faaliyet göstermektedir. 

Bursa Çimento

Bursa sanayisinin kilometre taşlarından olansrc=/dosyalar/resimler/bursa_kitabi/image/149.jpg Bursa Çimento 1966 yılından bu yana faaliyet göstermektedir. 1236 ortakla kurulan Şrma günümüzde, çimento sektöründe “Bursa Çimento”adıyla bir marka haline gelmiştir.Avrupa normları ile uyumlu standardlara uygun olarak çalışan Bursa Çimento tesisleri yüzde 100 halka açık bir Şrma olup, sermayesi 70.543.872 YTL’dir. Kuruluşunda 250.000 ton çimentonun üretildiği tesislerde 2008 yılında 1.840.000 ton çimento üretimi programlanmıştır. Kuruluşunda 230.000 ton klinker üreten tesislerde 1.400.000 ton klinker üretilmektedir.İtalya, İspanya, Nijerya ve Portekiz gibi ülkelere de ihracat yapan Bursa Çimento, İMKB’de işlem gören 17 çimento fabrikası içerisinde ikinci sırada yer almaktadır.

Kornada Dünya Markası: Seger

Çin  Bursa’da bulunan toplam 6.500 m2lik kapalı üretim alanı ile korna üretiminde Türkiye’nin ve dünyanın saygın markaları arasına giren Seger A.Ş., ticaret hayatına 1981’de küçük bir atölyede başlamıştır.Elektrikli ve havalı korna üretimi ile bir dünya markası haline gelen Seger Şrması, 60 farklı ülkeye ihracat yapmaktadır.Renault’un global tedarikçisi olan Sinan Baykal’ın yönetimindeki Seger Şrması, korna üretiminin yanı sıra yeni fabrikasında üretmeye başladığı motosiklette de marka olma hedefinde ilerlemeye devam etmektedir.

Baykal Makine

Türkiye’de bugüne kadar imal edilen en büyük abkant presi üretmeyi başararak, sektördeki liderliğini pekiştiren Baykal Makine’nin kurucusu Hakkı Baykal olup, Şrma 1950 yılında kurulmuştur.Makine, metal saç işleme makineler konusunda Türkiye’nin önde gelen imalatçı kuruluşu olan Şrma günümüzde Sinan Baykal tarafından yönetilmektedir.Üretim kapasitesi olarak Avrupa’da ilk üçe giren Baykal Makine; üretiminin yüzde 80’nini ihraç ediyor. İç piyasanın da yüzde 60’nı elinde tutan, 450 personelin çalıştığı Şrma; Alman saç işleme makineleri sektörünün amiral şirketlerinden biri olanceinbrenner GMbH’ı satın aldığı gibi Türkiye’nin en büyük metal işleme makinesini de üretmiştir. İki adet jumbo jet ağırlığındaki makine, 30 tonluk 14 ayrı konteynır ile gemiye yüklenerek Almanya’daki fabrikaya monte edilmiştir.

Türkiye’nin Sütçüsü: Sütaş

Bugün eğitim merkezi binası olarak kullanılan Sütaş’ın ilk tesisinde günlük 5 ton üretim yapılmaktaydı. Tesisin mimarisi de “süt güğümü”şeklinde inşa edilmişti.Kuruluşunda 5 ton süt üreten bu tesis günümüzde bin 200 ton/gün süt işleme kapasitesine ulaşmıştır. Yüzlerce kilometrekarelik alanda kurulmuş toplama-soğutma merkezleri ile 25 bin süt üreticisinden toplanan günlük ortalama 1.000 ton süt, Karacabey’deki tesislerde her gün günlük pastörize süte, uzun ömürlü süte, yoğurda, ayrana, peynire ve tereyağına dönüşüyor.Süt ve süt ürünleri sektöründe Türkiye’nin en önemli şirketlerden biri olan Sütaş, ikinci fabrikasını Türkiye’nin kalbine, Orta Anadolu’nun Aksaray iline kuruyor. Aksaray tesisinin devreye girmesiyle Sütaş’ın günlük işleme kapasitesi 2.500 ton/gün’e çıkacak.Sütaş; 2007 yılı için tahakkuk eden 7.165.067 YTL vergi ile Bursa’da en çok kurumlar vergisi ödeyen ilk 100 şirket listesinde 5. sırada yer alıyor. Türkiye’nin 91 nci büyük Şrması olan Sütaş’ta sözleşmelilerle birlikte 4.000 kişi çalışıyor.

Renault

Renault marka otomobil 1971 yılında Türk tüketicisine sunuldu. 1974 yılında şirketin adı "MAİS Motorlu Araçlar İmal ve Satış Anonim Şirketi" olarak değiştirildi. Hisselerin çoğunluğu OYAK ve Oyak Sigorta’da bulunan şirketin 1997 yılında, yerli ortaklarının payı %51, Renault S.A´nın payı ise %49 olarak belirlendi.

Sayas Süttozu Fabrikası

Süttozu fabrikası,1934 yılında Bursa Süttozu ve Buz Fabrikası Koll. Şti.olarak Şakir, Abdurrahman ve Selim Süter ile enişteleri Faik Barışıcı tarafından kuruldu. Türkiye’nin ilk süttozu fabrikasıydı.

Vatan Konserve

1951 yılında kolektif şirket olarak kurulan Vatan Konserve, önceleri çok ufak bir sermaye ile işe başladı. Bir tür atölye girişimiydi. Giderek gelişen fabrika, src=/dosyalar/resimler/bursa_kitabi/image/153.jpg1968 yılında A.Ş. haline getirilerek “Vatan” markasını tüm ülkemize yaydı. 1970’li yıllardan sonra Karacabey’de fabrika kurularak büyük bir üretim kapasitesine ulaştı. Ülkemizin en büyük konserve üreten kuruluşu olan Vatan Konserve, yıllarca yurt dışına çok önemli boyutlarda ihracat yaptı.

Tamek

 1955 yılında Karacabey’de,Mehmet Sipahioğlu tarafından kurulan ve üretime sebze ve bezelye konservesi ile başlayan Tamek,230’un üzerinde farklı ürünün üretimini gerçekleştiren bir gıda devi haline geldi. 1962 yılında1.8 milyon kutu üreten fabrika, 1973 yılında üretimini 8 milyon kutuya çıkardı. 2004 yılında 69 milyon dolar ciroya ulaşan gıda devi Tamek, 63’ün üzerinde ülkeye de ihracat yapmakta.

Tat Konserve

1968 yılında Koç Holding, Şeker Fabrikaları AŞ ve Şeker Sigorta ortaklığında M.Kemalpaşa’nın Kavaklı köyünde kuruldu. Türkiye’deki modern konservecilik konusunda öncü kuruluşlardan biridir. 1980’li yıllarda yılda 10 milyon tonun üzerinde konserve kutusu üretmekteydi. 

Tofaş

 Tofaş, bugün, Türk Otomotiv Sektörü´nün olduğu kadar, Türkiye ekonomisinin de lokomotif kuruluşlarından biri olma özelliğini korumakta.Hem iç pazar, hem de dünyanın birçok ülkesi için üretim yapımakta. Fabrikada 12 Şubat 1971 tarihinde ilk seri üretime başlandı.Kuruluşunda 124 modeli ile seri üretime başlayan Tofaş, 131 serisi ve daha sonra Fiat Auto ile aynı anda olmak üzere Tempra üretimine geçti. Bu modelleri sırasıyla Tipo ve Uno izledi.Tofaş halen Palio, Albea, Marea ve Doblò modellerini üretiyor. Başlangıçta yaklaşık 1.000 kişi olan işçi, teknisyen ve mühendis sayısı da artan kapasiteyle birlikte bugün 5.000´e yaklaştı.

Bursa Birlik Nakliyat

1934 yılında kuruldu. Aynı yıllarda Yeni İş Ambarı adı altında bir başka ambar daha vardı.Bu iki kuruluş, 1943 yılında Bursa Umumî Nakliyat Türk Anonimsrc=/dosyalar/resimler/bursa_kitabi/image/157.jpg Şirketi adıyla yeni bir ambar kurdu. 1940’lı yılarda şirketin 12 kamyonu ile denizde 8 motoru vardı. Bünyesinde Bursa´da 3, İstanbul´da 2 olmak üzere Ankara,İzmir, Çorlu-Çerkezköy, Konya ve Antalya´da ambar ve depoları bulunmakta.

Yeşim Tekstil

Bursa’nın köklü kuruluşlarından Yeşim Tekstil´in kuruluş öyküsü 1949´da Şükrü Şankaya´nın okumak için Yunanistan´dan Türkiye´ye gelmesiyle başlamıştır.Batı Trakya’dan Bursa’ya gelen Şükrü Şankaya,Bursa Kapalı Çarşı´da tekstil işiyle uğraşan bir dükkanda çırak olarak iş hayatına atılmış ve kısa bir süre sonra 1952 yılında da kendi işini kurmuştur. İlerleyen dönemlerde Cavit Çağlar ile çeşitli ortaklıklar kurmuş olan Şankaya’nı n vefatı sonrası bugün Türkiye’nin sayılı Şrmalarından biri olan Yeşim Tekstil ve Yeşim Mağazaları’nı Şenol Şankaya yürütmektedir.Yeşim Tekstil, 144 bin metrekaresi kapalı ve 181 bin metrekaresi açık olmak üzere Bursa’da toplam 325 bin metrekare alan üzerinde 5000 civarında çalışanı ile hazır giyim ve ev tekstili üzerine üretim yapmaktadır. Üretimine 1983 yılında başlayan Yeşim’in şuan günlük üretim kapasitesi 80 ton örme, 120 ton boyama, 100 bin metre baskı ve 200 bin adet hazır-giyim ile 100 bin adet ev tekstilidir.

Yeşim, dünyada hazır-giyim sektöründe aynı çatı altında iplikten mamul ürüne kadar tüm işlemleri kendi bünyesinde yapabilen en büyük dört entegre tesisten biri olmasının yanısıra Türkiye’de yarattığı istihdam alanıyla da en büyük Şrmalar arasında yer almaktadır.Teknolojideki gelişmeleri yakından takip eden Yeşim, bilgisayar destekli makinelerin yanısıra konfeksiyon üretimine paralel olarak baskı,boya, düz-boya, terbiye ve örme işlemlerini bünyesinde gerçekleştiren tam bir entegre tesistir.Başta Amerika olmak üzere Almanya, İngiltere,Hollanda, İspanya, Fransa, İtalya, Yunanistan,Rusya, Kanada, Kuveyt, Ukrayna, Şili gibi ülkelere ürettiği ürünler ile geniş ihracat ağına sahip olan Yeşim Tekstil’i kendilerine işpartneri olarak seçen dünyanın saygın markaları arasında, "Nike, Gap, Banana Republic, Old Navy, Lands´End, Schlafgut ve Zara gibi dünyaca ünlü markalar sayılabilir.

Erikli Su

Bursa’da bulunan ve su sektörünün en büyük ve modern tesisi olan Erikli’nin temelleri 1965 yılında Nihat Aslanoba tarafından atılır. Şirket ilk yıllarında 0,30 lt. dönüşümlü cam şişe ve 12 lt. galvanizli damacana dolumu yaparak su dağıtımı yapar. Erikli Grubu, takip eden yıllarda,ulusal su pazarında değişen tüketim trendlerine uygun olarak dönüşümsüz pvc/pet ambalajlarda su dağıtımı gerçekleştiriliyor.

Günümüzde artan talebi karşılamak için kendi dağıtım şirketini kuran kuran Erikli Grubu;Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde kurulması planlanan 10 milyon dolarlık yeni yatırımıyla, Bursa’dan Avrupa ve diğer dünya ülkelerine meyve suyu ve konserve ihracat yapmayı amaçlıyor. Su sektöründe kalitesiyle kendisini kanıtlayan Erikli’nin gerçekleştireceği yatırım sonucunda Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde yaklaşık 1.000 kişilik yeni istihdam imkânı sağlanacağı düşünülüyor. Bu istihdam rakamı aileleriyle birlikte 4–5 bin kişinin yeni yatırımdan faydalanacağını ifade ediyor.

Bu durum da özellikle Mustafakemalpaşa ekonomisi için çok önemli bir dönüm noktasını işaret ediyor.Ayrıca yatırımla birlikte bölgede meyve ürünleri tarımı ve hayvancık alanlarında gelişme sağlanacağı öngörülüyor.1993 yılında kurulan Erikli Su ve Meşrubat San. Ve Tic. A.Ş.’nin yönetim kurulu başkanlığına getirilen Hasan Aslanoba 2006 yılında gerçekleşen Erikli-Nestle Waters ortaklığında CEO’luk görevini sürdürmektedir.

Karsan

Türk otomotiv sanayinde 45 yılı geride bırakan Karsan, kurulduğu günden bu yana ticari araç segmentinde kendi markası da dahil, dünyanın önde gelen markaları için modern ve esnek üretim tesislerinde üretim yapmakta; yaygın ağı ile pazarlama, satış ve satış sonrası hizmetlerini sürdürmektedir.

1966 yılında kurulan ve 1979-1998 yılları arasında Koç Grubu çatısı altında faaliyet gösteren Karsan, 1998 yılında İnan Kıraç'ın çoğunluk hisselerini almasıyla birlikte Kıraça Holding bünyesine dahil oldu. 1981 yılından bu yana %100 yerel sermaye ile ticari araç üretimi gerçekleştiren Karsan'ın Bursa Akçalar'daki fabrikasının yatırımına 1998 yılında, bu tesiste araç üretimine de Ekim 1999'da başlandı. Bugün iki vardiyada 67 bin, üç vardiyada 95 bin araç üretebilecek yapıda olan Karsan Akçalar Fabrikası, ilave yatırımlarla 100 bin adet üzerine çıkabilecek bir kapasiteye sahip. Otomobilden kamyona, minivandan otobüse kadar her türlü aracı üretebilecek esneklikte tasarlanan Akçalar Fabrikası, Bursa şehir merkezine 30 km uzaklıkta olup, 80 bin metrekaresi kapalı toplam 200 bin metrekarelik bir alan üzerinde yer alıyor.

2002 yılından itibaren otomotiv sanayinde Türkiye'nin tek bağımsız çok markalı araç üreticisi konumunda olan Karsan, 2009 yılında belirlediği yeni vizyonu "Sınırsız Ulaştırma Çözümleri" kapsamında 2010 Eylül ayında BreadaMenarinibus ile stratejik ortaklık anlaşması imzalayarak üretim yaptığı marka sayısını altıya çıkardı. Karsan bugün Peugeot lisansı ile Peugeot Partner, Hyundai lisansı ile Hyundai HD 35/75, Renault Trucks lisansı ile Renault Trucks Premium ve Premium Lander, Citroen lisansı ile Citroen Berlingo, kendi markası Karsan J Serisi ve BredaMenarinibus marka otobüs modellerinin üretimini gerçekleştiriyor. Ayrıca, kendi markası olan Karsan J serisi minibüslerin, Hyundai HD serisi kamyonların ve BredaMenarinibus otobüslerin pazarlama, satış ve satış sonrası hizmetlerini de Karsan yürütüyor. Karsan araç üretiminin yanı sıra, Organize Sanayi Bölgesi'nde yer alan fabrikasında Ford, Tofaş, Renault Trucks, Türk Traktör gibi firmalara pres, kaynak, kataforez, boya ve montaj gibi endüstriyel hizmetler de sağlıyor.

Yeni vizyonu olan "Sınırsız Ulaştırma Çözümleri" doğrultusunda, Karsan önümüzdeki dönemde toplu taşımacılık alanında Taksi'den otobüse uzanan geniş bir yelpazede ürün geliştiren, üreten, satan ve satış sonrası hizmetlerini veren bir şirket konumuna gelmeyi hedefliyor. Özellikle OEM (Original Equipment Manufacturer) iş kolunu güçlendirmeyi amaçlayan Karsan, toplu taşımanın tüm segmentlerinde "yenilikçi ürün ve hizmetleri" "fikirden - pazara" geliştirmek ve pazara sunmak için faaliyetlerini sürdürüyor. Bu doğrultuda ve Türkiye'nin yerel bir marka sahibi olması gerektiği inancıyla Mayıs 2010'da Amerika'nın New York şehrinde açılan "Geleceğin Taksisi" (Taxi of Tomorrow - ToT) ihalesine kardeş şirketi Hexagon Studio'nun da tasarım desteğini arkasına alarak katılan ve finalist 3 şirketten birisi konumunda olan Karsan, kendi markası ile üretmek üzere dünya metropolleri için "Karsan V1" modelini geliştirdi.

2010 yılında 26 bine yakın araç üretimi gerçekleştiren Karsan, yaklaşık 600 milyon TL ciro elde etti. Üretim adetinde Türkiye'nin 7., ihracat adetinde de 6. şirketi konumundaki Karsan, Cumhuriyetin 100. kuruluş yılı olan 2023'e gelindiğinde Türk otomotiv sanayi için hedeflenen 75 milyar dolarlık ihracat hedefinde de söz sahibi olmak istiyor.

İSO'nun 2010 yılında yaptığı araştırmaya göre, "Türkiye'nin En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu" sıralamasında bir önceki seneye göre 53 basamak atlayarak 109. sırada yer alan Karsan'da bugün 1021 kişi çalışıyor. Yüzde 63.46'sı Kıraça Grubu, yüzde 8.19'u Diniz Grup, yüzde 1.73'ü İnan Kıraç'a ait olan Karsan'ın yüzde 26.62oranında hissesi ise İMKB'de (İstanbul Menkul Kıymetler Borsası) işlem görmekte.

Pırlant

 1976 yılında bir aile şirketi olarak, Hayrettin, Mustafa ve Cihat Akpınar tarafından Bursa´da kurulan Pırlant, bugün saat perakendeciği konusunda çığır açan hizmet yaklaşımlarıyla Türkiye´nin lider mağazaları arasında gösterilmektedir.Özellikle saat alışverişi konusunda bir güven markası olan Pırlant; kendi yaptığı makinelerle saat camı imalatı, saat yedek parçası tedarikçiliği alanlarında pazara liderlik ettiği gibi,yedi saat markasının Türkiye distribütörlüğünü yürütmektedir.İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya´da en seçkin alışveriş merkezlerinde dünyanın en soylu ve prestijli saat markalarını, her biri birer saat tutkunu 80 çalışanı ile müşterilerine unan Pırlant , uluslararası ticaret hacmini de her geçen gün büyüterek hizmet hızını artırmaktadır.

Uludağ Kebapçısı

1964 yılında bugünkü Halen mevcut yeri olan Eski Garaj da Cemal Çalışır (Cemal Usta) tarafından dönemin Bakanı Ihsan Sabri Cağlayangil´in de manevi desteği ile kurulmustur. Kardesi Cemil Çalışır ile birlikte işe başlayan Cemal usta 44 yıllık çalışma hayatına son zamanlarda ara vermiş ve kardeşlerine, çocuklarına el verip emekliliğin tadını çıkarmaya başlamıştır. Halen işyerlerini ziyaret etmekte ve gelen misafirlerini güler
yüzü ile karşılamaktadır.

kaynak:bursa.bel.tr